9.09.2010

ikizlerle Tatil



İkizlerimle Tatildeyim

Yeğenim Aratın 19 Temmuzdaki 3. yaş Doğumgünü için organize ettiğimiz tatil gerçekten kulağa çok hoş geliyordu. Ama benim gerçekten endişelerim büyüktü.

Tatili 2ye bölme kararı aldık hem tedbiri mekânda ferahlık vardır diye bir laftır; hem bizimkilere değişik atmosfer yaşatalım dedik hem de babamız tatilin 2. bölümünde bize katılacaksa yollarda zorlanmasın istedik.

Bavul hazırlamaya 3 gün öncesinden başladım ama tatil alışverişi yapmaya 2 hafta öncesinden çünkü çocukların uçakta, otelde, yemekte, plajda, vs oyalayacak türlü oyuncak ve aktivite araçları temin ettikten sonra giyim stoklamasına başladım. Bol bol atlet, don, cici elbiseleri yanında deterjanlarından, portatif adaptörlerine kadar en ince detay düşünüldü. Ama en ağır parça ilaç çantasıydı. Aklınıza gelebilecek her tür ilaç vardı yanımda ama Allahtan yavrularım hastalanmadı ve alınan o kadar ilaç boşa taşındı ama bunun yanında tatilin ilk günü ben antibiyotik almaya başladım, haftalarca sürecek enfeksiyon için.

Her neyse ilk defa havaalanına gidip, uçağa binecek olmanın ben de yarattığı stresi anlatamam. Annem ve Seçil aynı uçakta gidecek olmamıza rağmen yük ben de. İlk endişe ben bu çocukları 0640 taki uçak için 4te nasıl kaldıracağım. Ben zaten uyku tutmadığı için henüz uyumuşken 3 civarı Emirim kalktı kendiliğinden ve uyutmadım haliyle, 0400te de İremimi de kaldırdım. Hava kapkaranlık ve bizimkiler sabah olmuşçasına enerjik. 0500 civarı annem ve Seçil geldi. Emrahta bizi havaalanına götürecek. Bizimkilerin neşesini sabahın 5nde görmenizi isterdim. Annemler şokta; mızmız tipler beklerken kahkaha atan, mutluluk çığlıkları atan 2 çocuk var karşılarında.

Havaalanına yaklaşırken m,inik kuşlarımın uykuları geldi, aaa kamyon aaa uçak falan derken ayakta tutmayı başardık ama uçağa girişte uykusuzluktan ve biraz da uçak tedirginliğinden Emirim binmeyeceğim diye ortalığı ayağa kaldırdı. Aldığım yaz-sil tahtalar ve o tip yeni oyuncaklarla kalkışa kadar oyaladım ve kalkışta Emirim uyuyakaldı. İnişe yakın İremin krizi tuttu. Kemeri takmıyor, koltukta durmuyor sonunda inişi kucağımda tamamladı. Ben hem uykusuzluğun hem de hastalığın vücuduma inceden işlemeye başlamasıyla sabır ve hoşgörü limitlerim çökmeye başladı.

Bizi Bozburuna götürecek servise bindik. İremim uyayakaldı. Emirim de yaklaşamaya yakın uyudu. Kısaca ne kahvaltı edebildiler, ne doğru düzgün uyku uyudular. Ve 1e doğru Bozburuna geldik. Her şey yorgunluk ve mızmızlıktan gözüme negatif gelmeye başladı. Otelimizin 2. kısmına geçip yerleştik. Annem ve Seçil Bodrumdan bize katılacak ekip, Arat, Erden, Demet teyze ve Mehmet Amcayı karşılama için ana otel kısıma geçtiler. Bizimkiler ne yaptıysam uyumadılar biz de aşağında pırıl pırıl parlayan denizde oynamaya gittik. Arat geldi, ve denizde geçirdiğimiz saatlerde ben yorgun, çocuklar yorgun yemeğimizi odaya istedik ve uykuya daldık.

Diğer günler çok şükür çok daha güzel geçti. Emir ile Arat çok uyumlu bir şekilde yüzerek, oyun oynayarak geçirdiler. İremim deniz tedirginliği atamadığı için boynumdan pek ayrılmamdı ve bir de oldukça anti bir görünüm sergiledi. Her şeye hayır, istemiyorum, oynamıcam vs. Sendromları. Maalesef tüm tatilin en zorlayıcı kısmı buydu.

Onun dışında elbette taşıdığım o kadar oyuncak vs. yerine buldu ama kum ve denizle saatlerini geçirdiklerini görünce dedik ki seneye kesinlikle 2-3 aylığına biz güneyde bir yer tutalım.

Tatilin Marmaris kısmına baba da dahil oldu. Kaldığımız Turban Yazıcı Otelde gercekten cocuklar icin guzel bir havuz, mini klup vardı ve odanın boyutları ve konumlandırılması gayet güzeldi.

Bozburunun doğal ortamından çıkıp, et yığını ile dolan-all inclusive ortamına girince çocuklar da haliyle ortama uydu. Akşam çocuk showları ve kendi bolarındaki ve gölge altındaki havuz ile deniz kenarındaki kum tabii ki favorileri oldu.

Gerçekten ilk gün hariç çocukların çok keyifli geçirdiği, ilerleyen günlerle de bizim için daha da güzelleşen bir tatil oldu.

İrem terrible two sendromları hariç. O da şu zamanlarda azalmaya başladı. Bu konu da az sonra!


Bu tatil sonrası haliyle pekçok konuda da tecrübe edinmiş oldum.

- Uçaksaatlerini çocukların uyku saatine göre al!

- Yolda oyalamak için hiç görmedikleri oyuncak veya gereçler gerçekten faydalı.

- Tuvalet eğitimindeki çocukla ya da ikizlerle tatil fikrini bir daha gözden geçirin. Bu konudaki yazım yakında!

- Bavulun en çok yer kaplayan ve ağırlık yapan eşyaları getirdiğim ilaçlardı. Gerçekten hata gittiğiniz her yerde zaten eczane oluyor, fazla abartmaya gerek yok sadece en önemli olanları alabilirsiniz.

- Fazla oyuncak getirmeye gerek yok, zaten kazme-kürek-kova üçlüsü ve tabii ki su pompaları hayat kurtarıcı.

- Yanıma aldığım sıvı deterjanda 10 puanı haketti. İkiz çocuk, 9 gün tatil ve haliyle aldığım kıyafetler yetmedi. Allahtan Bozburundaki otelin sahibi tanıdık ve bizimkilerin kıyafetlerini yıkattı. Ona ragmen bol atlet, don, t-shirt ihtiyacımız hiç bitmedi.

- Yemek saatine kadar dayanamayan çocuklar için kan şekerlerini yükseltici hafif yemekler yanınızda bulundurmanızda fayda var.

- Biz kullanmadık ama belki DVD player arada kullanılabilir. Bizimkiler aslında tv kolikliğini bu tatil sayesinde yok ettiler. Resmen televizyonun varlığını unutturdum. Ama malesef kış geliyor ...

Hiç yorum yok:

Lilypie Third Birthday tickers